Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ve Filistin arasındaki barışın, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletiyle mümkün olabileceğini söyledi. “Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalarda tavrımız gayet açıktır” diyen Erdoğan, “Sivillere, sivil yerleşim yerlerine yönelik hiçbir eylemi, hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz” dedi.
ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında, Türkiye’nin bir kez daha demokrasimizin gücünü tüm dünyaya gösterdiğini ifade etti.
“TÜRKİYE, DÜNYANIN EN KIRILGAN BÖLGESİNDE YER ALIYOR”
Türkiye’nin etnik köken, inanç ve mezhep farklılığı, siyasi ve sosyal çıkar çatışmaları bakımından dünyanın en kırılgan bölgesinde yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ilk siyaset bilimcisi ve sosyoloğu olarak kabul edilen İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” tespiti bu tablonun en yalın ve çarpıcı ifadesidir. Tarihimizi ve coğrafyamızı, bunların bize yüklediği kaderimizi değiştiremeyeceğimize, böyle bir niyetimiz de olmadığına göre mevcut şartların el verdiği en iyi, en doğru, en güvenli yolu izlememiz şarttır. Rusya-Ukrayna savaşından Kafkasya’daki çatışmalara, Balkanlar’daki gerilimlerden Akdeniz’deki çekişmelere kadar çevremizdeki tüm hadiseleri bu anlayışla değerlendiriyoruz. Son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepelerine de yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri yine bu yaklaşımla takip ediyoruz. Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavrımız gayet açıktır. Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların da buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
“Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin müsebbiplerinden biri de verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası toplumdur” diyen Erdoğan, “Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşlar Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır. Biz bunu yeni söylemiyoruz. Daha önce BM kürsüsünden bu hakikatleri tüm dünyaya açıkça söyledim. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için Türkiye olarak, arabuluculuk ve ‘adaletli hakemlik’ dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” mesajı verdi.
Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşıladıklarını ifade eden Erdoğan, “Amerika, Avrupa ve diğer bölgelerdeki devletleri taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani değere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz. İnsani yardımların kesilmesi gibi topyekûn cezalandırmayı amaçlayan fevri kararlardan herkes uzak durmalıdır. Kullandıkları yöntemler ve sonuçları itibarıyla eleştirilmeye de desteklenmeye de ihtiyacı olan taraflar arasında körü körüne bir tarafın safında yer almak, sadece yaşanan krizi derinleştirmeye yarar. Bunun için Türkiye olarak biz tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözümünü istiyoruz” dedi.
Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle, bu sorundan ciddi şekilde mustarip durumda olduklarını kaydeden Erdoğan, “Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel ekonomik stratejimizden asla taviz vermeden, yeni yol ve yöntemlerle, enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. Bu programın başarısı ancak devlet kurumları yanında üreticisinden toptancısına, perakendecisinden tüketicisine, çalışanından kendi adına alım-satım yapanına kadar tüm kesimleriyle 85 milyonun tamamının fedakarlığı ve kararlılığıyla mümkündür” diye konuştu.
“ALINAN TEDBİRLERİN ETKİLERİNİ GÖRÜYORUZ”
Öte yandan konuşmasında Türkiye’nin ekonomik gidişatına yönelik açıklamalarda da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hükümet olarak alınan tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladıklarını söyledi.
Türkiye’deki hayat pahalılığının bilhassa bazı alanlarda ne enflasyonla ne döviz kuruyla ne de başka bir akılcı sebeple izah edilemeyecek seviyelere ulaştığını ifade eden Erdoğan, “Sadece, belirsizlik ortamını fırsat bilip üç kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar, aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmelidir. Biz, güven ve istikrar iklimini güçlendirdikçe, bu fırsatçıların foyaları daha net bir şekilde dökülmektedir. Milletimden bu fırsatçılara hak ettikleri cevabı, gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum. Otomobilden konuta, kiradan gıdaya pek çok alanda yaşanan dengesiz fiyatlamaların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. Hükümet olarak aldığımız tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık. Milletimiz de mücadelemize destek verdiğinde süreç daha da hızlanacaktır. Bu çerçevede emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa hafifletmek için, kasım ayının ortasında ödenecek şekilde, bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdık. Hem çalışanlarımızın hem de emeklilerimizin maaşlarında, enflasyon farkı ve refah payını içeren yeni düzenlemeleri yılbaşında ayrıca yapacağız. Emekliklerimizle ilgili aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.