Türkiye’yi dehşete düşüren ‘Yenidoğan Çetesi’nin ortaya çıkmasının ardından Bursa’da da çetenin izlerine rastlandı. Bursa’da yaşayan Emre Gölcü isimli bir baba, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yenidoğan Çetesi’nin uyguladığı yöntemlerin benzerini bir özel hastanede yaşadığını söyleyip, bebeklerini nasıl kaybettiklerini anlattı.
İLKER TÜRKER / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA)- Türkiye’yi dehşete düşüren Yenidoğan Çetesi’nin ortaya çıkmasının ardından bebekleri yoğun bakıma alınan ve yoğun bakımda hayatını kaybeden ailelerden gelen şikayetlere bir yenisi de Bursa’dan eklendi.
Bursa’da yaşayan Emre Gölcü isimli baba Yenidoğan Çetesi’nin uyguladığı yöntemlerin benzerinin Bursa’da özel bir hastanede yaşandığını öne sürüp bebeği Bade’yi ölüme götüren süreci anlattı.
Sosyal medya üzerinden yaşadıklarını aşama aşama paylaşan acılı baba; “Elimden gelen her şeyi yapacağım çünkü bu hastanede hala doğumlar yapılıyor başka badeler ölmesin başka anne babalar kahrolmasın diye sonuna kadar savaşacağım.” ifadelerini kullandı.
Emre Gölcü’nün paylaşımına yorum yapan vatandaşlar ise Bursa’daki özel hastanelerin de bir an önce incelemeye alınması gerektiğini belirti.
İşte o acılı babanın paylaşımları;
“Bebeğimi Bursa’da ihmaller zinciriyle dolu özel bir hastanede kaybetmiş bir baba olarak yazıyorum. Eşimin doğumu 36+6 haftada planlı bir şekilde gerçekleşti.”
”Doğumdan sonra bebeğimizi solunum sıkıntısı var denilenek bebek bakım odasına aldılar ve oksijen verdiler. Ancak cihazda kırıklar mevcuttu ve doğum esnasında aspir cihazı çalışmamıştı.”
”Bunların doğal olduğunu ve bir kaç saat sonra bebeğimizi odaya teslim edeceğini söyleyen hemşireler kısa süre sonra beni tekrar çağırdı ve solunum yolu sebebiyle bebeğimin yoğun bakıma alınmasını söylediler. Yoğun bakım ücretini SGK’nın karşılama için de bebeğe acilen kimlik çıkartmam gerektiğini söylediler.”
”Aradan bir kaç saat sonra Filistin’li bir yoğun bakım doktoru beni çağırdı ve bebeğinizi entübe etmezsek kaybedeceğiz dedi. Ben de bebeğime kavuşma korkusuyla ve doktor olan güvenle ne derlerse tamam dedim.”
”O gün bebeğimizin durumu sürekli stabil dediler ve sonra gün öğle saatlerinde eşimi taburcu ettiler. Sürekli hastaneye koşup geliyordum, 1 damla süt verirsek şifa olur diye. Gittiğinde bayramın 1. günü sebebiyle neredeyse hastanede kimse yoktu.”
”O gün bebeğimizin atak geçirdiğini ve tekrar müdahale ettiklerini, bir durum olursa kalp doktorunun evinin çok yakın olduğunu, hemen hastaneye gelebileceğini söylediler. Biz de sevinçli şekilde evimize gittik. Ancak 2-3 saat sonra bir telefon daha geldi ve bebeğimin durumunun ağırlaştığını söyleyerek hastaneye gelin denildi.”
”Apar topar gittiğimizde bebeğimize müdahle ediyorlardı. Durumunu sorduğumda merak etmeyin, doktor bey telefonda kalp doktoru ile birlikte müdahale ediyor dedi. Evi 15 dakika olan doktor şehir dışına çıkmış ve telefondan müdahale ediliyordu. Bebeğimiz hala yaşıyordu ve müdahale ediyorlardı, biz de kalp doktoru aramaya başladık. Çünkü hemşireler kalp doktoru bulun dediler.”
”Özel hastaneye her şey iyi olsun diye para ödüyorsun ama kalp doktorunu kendin bulmaya çalışıyorsun. 1 saat boyunca gelen giden kimse olmadı ve o esnada bebeğim melek oldu.”
”Biz yaşadıklarımız sonucunda bebeğimizin normal yolla ölmediğini, hastanede sıkıntılar olduğunu, hastanede olduğumuz süreçte çok sayıda bebeğin yoğun bakıma girdiğini ve yoğun bakımın full dolu olduğunu gördüğümüz için bir şeylerin ters gittiğinden emindik. Bu yüzden savcılığa başvurduk.”
”Hastaneye savcı geldi ve tüm evraklarla birlikte kamera kayıtlarını istedi. Hastane yetkilileri orada olmadığı için hiç bir şey vermek istemediler. Kayıtlar verilmeden bebeğimize otopsi yapıldı.”
”Hastane bayramdan sonra savcıya görüntü göndermiş ama bilin bakalım ne eksik? Yoğun bakım ve ameliyathanenin görüntüler yok. Tesadüf o ya bizin gittiğimiz günlerde kameralar bozuluyor ve bebeğimiz olduğu yerlerin görüntüleri yok.”
”Bu süreçte araştırmalarımız sonucu bir sürü insanın bu hastanede canının yandığını ve kan donduran inanılmaz olaylar yaşandığını öğrendik. Dosyamız avukatta ve biz bebeğimizi kaybettik. Şu an tek isteğimiz suçluların ve sorumluların ceza alması. Elimden gelen her şeyi yapacağım. Çünkü bu hastanede hala doğumlar yapılıyor ve başka bebekler ölmesin, anne babalar kahrolmasın istiyoruz.”