Elimizi Taşın Altına Koymak Vakti Gelmedi mi?
Canimiz çok yandı. Ağıtlarımız gökkubeye ulaştı. yüreklerimizin sızısı dinmedi ucunda bir süre dinmeyecek de belki..
Kimimiz enkaz altında ,kimimiz enkaz başında milyonlar TV başında binlerce görevli asker gönüllü vatandaş uğraştık canla başla birlik beraberlik içinde yaralarımızı sarmaya yetişmeye çalıştık. Calisacagizda ..
Bu toprakların misyonu halkı çok büyük.. Başı dertten yüreği gamdan kurtulmaz..
Kaç günlerdir yaşimizi yüreğimize akıtıp yasimizi tuttuk lakin artık toparlanma zamanı geldi de geciyor..
1999 dan buyana hiç toparlanmamışız. Bakiniz bu tünelden önceki son uyarı…İstanbul depremi yada Doğu Anadolu depremi eli kulağında.. Deprem ülkesiyiz, müneccim olmaya ya da falcı olamaya lüzum yok..
Felaket telacısı da değiliz.. Deve kuşu gibi kafamızı kuma gömüp kulaklarımızı kapatmanın anlamı yok…
Gerçeklerle yüzleşmedikçe bu tokatı her zaman yiyeceğiz…
Herkes elini taşin altına koymak zorunda(!)
Bugün o taşın altına elini koymaz isen yarın o enkazda kim bilir bedenin kim, bilir yüreğin umutların kalacak!
Nitekim 99 dan bu yana ne kadar umutlar ve hayaller enkaz altında kalmıştı.
Bakiniz bu acı gerçeğe
6 şubatta 2023 de on ilimizde toplamda 13 milyon insanın ocağina ve dahi genelde 81 milyonun yüreğine acı düşmedi mi Maraşda,Antepde Malatya da,Adıyaman da, Hatay da, Mersin de ,Adana.da,Elazığ da ,Diyarbakır da…Osmaniye de yeniden yüzleşmedik mi? Deprem gerçek iken neden biz kumdan kafamızı çıkaramıyoruz?
Oysaki bilim insanları çeyrek yüzyıldır bu gerçeği haykırıyor çırpınıyor ve dahi raporluyor…
Hangi makamlar bu bilgilere uyarılara kulak verdi de düzenleme yaptı.
Bunları sorgulama yada araştırma merci değiliz.
Gerçi bunun şuan için anlamı da kalmadı. okadar insanımızı kaybettikten sonra..
O merciler iş başına geçmeden herkes kendini bir sorgulasın.. Nerde hatalıyım..
Fırsatçılık yaparken utanmayan, ihtiyacı olmayan şeyi yağmalarken sıkılmayan,yardıma.giden malları gasp ederken utanmayanları da Allaha havale edip geçtim.. O binaları yaparken çalan çırpan o denetimlerden geçen prosedürü kitabına uyduran katiller ordusu elbet bir gün hesap verecek…Bunu dilemekten ve ummaktan başka elimizden şuan bir şey gelmiyor..
Lakin şuan elimizden gelen bir sey var..
iş başa düştü ey vatandaş.. Tırnağın var ise başını kaşıma vakti geldi de geçiyor ..
O elini taşın altına koyma vakti geçmiş ki 15 gün de hala birçok cansız bedeni hala enkaz altında.
Bakiniz bir İstanbul gerçeği var ülkemizi bekleyen..300 yılda bir olması beklenen ve tarihte kayıtlara geçen bir deprem fayi var..
Ah İstanbul yedi tepeli İstanbul,hadislere fetihler, şiirlere şarkılara masallara konu olan İstanbul umarım ağıtlara konu olmazsın..
21 milyon insan yaşıyor ve olası bir depremde bu bölgede yaşanabilecek kaosu düşünmekte yaşamakta istemiyorum…Lakin bunu demek çözüm değil ki!
Birey olarak önlem almak zorundayız.
Gördük ki biz almazsak bu önlemi başkası alcak liyakatte olmuyor..OLAMIYORR..
Herkes kendi oturduğu konut çalıştığı bina okuduğu okul için araştırma inceleme isteğinde bulunmalı! .Olası bir depremde selde afet anında nerede olacağınız belli değil.. Metroda okulda işte evde kuaförde lokanta da.. Her an her yerde bu gerçek aniden yüzleşebiliriz.
Bakiniz takdir Allah’ındır.. Bizler kadere inan insanlarız . Lakin Kuran da yüce rabbimiz ne kadar az düşünüyorsunuz demiyor mu ayetlerinde…Akili olmayı öğütlemiyor mu?
Deprem bir afet değil , deprem bir realite. Dünyanın yaşanabilir olması için gerekli bir döngü..
Biz bu döngüye uymak zorundayız . Doğanin kanunlarına uymak durumundayız.
Öylede ölüm var böyle de
Lakin ölüm var ölüm gibi ölüm var zulüm gibi der büyüklerimiz.
Sesimi duyan var mi hitabını göçük altında kalmadan..Duyunuz!
Mevcut idarecilere duyurmak zorundayız!
Vatandaş olarak bunun için gerekli arzı oluşturmak zorundayız.. Evet şuan ekonomik şartlar zorluyor ben dahil bir çoğumuzu zorlayacak ..
Lakin olası bir yıkımda şu anki ekonomi olmayacak sağlığınız olmayacak. Belki cansız bedeniniz günlerce aylarca bekleyecek enkazda ya da sesinizi duyan size yardıma yetişebilecek yetkililer sevdikleriniz olamayacak kalmayacak
Nitekim öyle olmadı mi 6 Şubat depreminde.. aç saat sonra ulaşılabildi. Ya da kaç günler sonra cenazelerine ulaşabiliyor vatandaşlarımızın!
Söylenebilecek konuşulacak tartışılacak o kadar çok şey var ki şuan onlara harcayacak enerjimiz yok.. Zamanı değil ayrıca.. Enerjiyi kendinize sevdiklerinize harcayın ve yaşadığımız alanları Bir nebze olsun güvenilir olabilmesi için elimizden geleni yapın yapalım..
Mecburuz Sesimiz göçükler altında aramayın. Sesimizi şuan şimdi akilli,idrakli,vicdanli,ahlakli liyakat sahibi insanlara ulaşması dileği ile…
Zira doğa ile savaşan kaybeder. Uyum ile yaşayan kazanır.. Ve doğanın dengesinde dengede ve güçlü olmak zorundayız..
Allah tan depremde hayatını kaybeden tüm kardeşlerime rahmet ve tüm ülkeme başsağlığı diliyorum.
Daha fazla canimiz yanmasın diye farkındalık adına bu yazıyı kaleme almayı görev edindim.
.